13 Şubat 2012
Fıstık Gibi Gaziantep Gezisi
25
yaşıma giriyorum amanın... Yaşlanıyorum eyvahlar olsun... Pörsüyorum
tanrım... Ah gençliğim elden gidiyor dostlar... Tiratlarından sonra
yaptığım listeyi nasıl tamamlayacağım diye kaytarma yolundayken 3 şehir
gez maddesine başlangıç yapmam için bir fırsat çıktı karşıma; Gaziantep
yolculuğu...
Toplum Gönüllüleri Vakfı'nın 2-5 Şubat'ta Gaziantep'de gerçekleştirdiği 19. Gençlik Konseyi'ne Benay ile "Kadın Olunmaz Kadın Doğulur?" adlı atölye ile katıldık. Toplumsal cinsiyet tanımından yola çıkarak kadına yapılan ayrımcılığı konuştuğumuz kadın haklarına dikkat çeken atölyemizi konsey ekibinin başarılı(!) desteği ile gerçekleştirdikten sonra kendimizi Gaziantep'in bilmediğimiz sokaklarına attık.
Kendimize
Antep'i tam bilmeyen ama uzun zamandır da oranın yerlisi olmuş,
kahrımızı çok iyi çekebilecek bir de rehber bulduk. 18. Gençlik
Konseyinden (Konsey konsey geziyorum gibi oldu) tanıdığıma çok mutlu
olduğum İbrahim'in eşliğinde üniversiteden ayrılıp çarşıya doğru yol
aldık. Ve ilk işimiz şehri mutfağından tanımak oldu. Burada aklınıza
gelebilecek her şeyde fıstık var. Karadenizlilerin hamsi merakı gibi bir
şey anlayacağınız. Bir tek çorbaya bulaşmış değiller. Onu da yapsınlar
diyerek fıstıklı katmerle ve tabi ki baklavasıyla fıstığa fazla girmeden
rotayı diğer yemeklere çevirdik. Asla tadını unutamayacağım yoğurtlu
yuvalaması, ali nazik kebabı ile evlere götürülmek üzere alınan
baharatlar ve fıstıklarla son buldu mutfak turumuz.
Bir sürü bedestene sahip Antep'in en çok aklımda kalan çarşısı elbette ki Bakırcılar Çarşısıydı. Bakırla yapılan onca el işi şeyin yanında bir de sedef ve gümüş işlemeli olanları görünce yarabbim neden param yok dedim. İş hayatına adım atınca ilk işim buraya geri dönmek diye de kendime söz verdim. Çarşı içinden geçerek içinde Kahramanlık Müzesini barındıran Gaziantep Kalesine çıktık. Tadilatta olduğu için şehri kaleden göremedik ama müze sayesinde Gaziantep'in tarihi hakkında aydınlatıcı bir bilgi almış olduk. Bu sayede yerine suni çim yapılan tramvayının yolu üzerindeki çocuk heykelinin de Şehit Kamil olduğunu öğrenerek rahatlamış oldum. Yalnız hala neden o tramvay yolunda yeşil halı var çözemedim, içimde ukdedir.
Eski Antep evlerinin
kafe olduğu uzun bir sokakta rastgele bir yere oturup melengiç
kahvemizi de içtik. Bu mola umduğumuzdan uzun sürdü. Gaziantep'e
gidenler fark edecektir ki avm'ler dışında çoğu yerde kredi kartı
geçerli değil. Neden geçmiyor ya diye çok sorgulamıştık ki yanıtımızı bu
kafede aldık. 7,5 TL tutan hesabı kredi kartından 75 TL olarak
çektiler. İşin daha komik tarafı bey amcamın 7,5 öyle yazılmıyor mu diye
de sormasıydı. Hatanın düzeltilmesi için post makinasının kullanım
kılavuzu bile çıkartıldı. Bu ufak maceradan sonra rotayı çok merak
ettiğimiz Zeugma Mozaik Müzesine çevirdik.
Bilecik Baraj Gölü kıyısında bulunan Zeugma Antik Kenti'nde
yapılan kazılarda kurtarılan mozaiklerin sergilendiği müze görülmeye
değerdi. Dökme demirden yapılmış ve orijinalliğini koruyan Mars Heykeli
-ki ben müze girişindeki tanıtım videosunu izleyince kocaman bir şey
beklemiştim ama ufacık çıktı- ve herkesin bildiği simgeleşen Çingene Kızı Mozaiği müzenin nadide eserlerindendi. Hareket ettikçe sizi gözleriyle takip ettiği izlenimini veren Çingene Kızı Mozaiği
labirent gibi bir yolla gidip görebileceğiniz karanlık bir odada ayrı
sergileniyor. Açıkçası ben onun sahte olduğunu ve gerçeğinin daha iyi
bir yerde saklandığını düşünüyorum ama belki de gerçekten gerçektir
(Nasıl bir cümle oldu yahu bu). Müzenin en güzel tarafı her katta
mozaiklerle ilgili oyunların oynanabileceği tablet masalarının
olmasıydı. Biz üç deli en çok onlarda vakit ayırdık.
İlk
gezi gününü böyle tamamlarken dönüş yolunda ipek yolu üzerine temsilen
konulan develeri örnek alarak fotoğraf da çektirip tren yolu üzerinden
geri döndük. Ertesi gün dünyanın 3. büyük Hayvanat Bahçesini
ziyaret etmekle başladık. Hayvanat bahçesine gittiğini öğrendiğimiz ilk
minibüse binip yola çıktık. Yolda devamlı durdurulan minibüse hayvanat
bahçesinin kapısından geçer lafını duyduktan sonra binmeyen yolcuları
görünce biraz işkillenmiştik ama bizi bekleyen sürprizin farkında
değildik.Kapıda inince olayı anladık. Dış kapı ile iç kapı arasında 1.5
km vardı ve bu mesafeye rağmen bir servis konulmamıştı. Hayvanat bahçesi
aşırı büyüktü ve hayvan çeşitliliği açısından da güzeldi. Her ne kadar
hayvanların kapatılmış olması fikri üzse de belki de bir daha hiç bir
yer göremeyeceğim hayvanları da gördüm bu sayede. Yalnız bir sürü lama
olmasına rağmen bir penguenin olmaması resmen ayrımcılık arkadaş! Kış
olması sebebiyle göremediğim aslana değil en çok hayvanat bahçesinde
bulunduğu söylenmeyen deniz ayısıyla aynı kafese konmuş korkak tavuklara
üzüldüm. Bir de yılan kafeslerini boş bırakmayın derim buradan
yetkililere. Kaçtıklarını düşündüğümüz için ödümüz patladı.
Hayvanat bahçesinden sonra taksiyle merkeze inip masal kahramanlarını barındıran Masal Parkında gezerek ufak bir yemek molasından sonra Uzay Parkına uğrayıp gezegenleri görecektik ama saati bize uymuyordu. Biz de onun yerine kış olması sebebiyle fazla tat alamadığımız Botanik Bahçesini gezdik. Japon bahçesinin masaj olayı, Osmanlı bahçesinin lale çeşitliliği güzel olsa da kış olması sebebiyle sadece dal görmemize sebep oldu. Nisan ayında açıldığından gezemediğimiz Harikalar Diyarı var bir de. Kesinlikle yazın gidilip o korku tüneline binilmeli diyorum.
Yazın gezmeye daha münasip olan Gaziantep'te daha gidemediğim bir sürü şey daha var. Kim bilir bir gün yine yolum oralara düşer ve tam anlamıyla gezebilirim. O zamana dek kendine iyi bak Gaziantep. Sayende hem güzel arkadaşlar edindim hem de listem için heyecanlandım.
Toplum Gönüllüleri Vakfı'nın 2-5 Şubat'ta Gaziantep'de gerçekleştirdiği 19. Gençlik Konseyi'ne Benay ile "Kadın Olunmaz Kadın Doğulur?" adlı atölye ile katıldık. Toplumsal cinsiyet tanımından yola çıkarak kadına yapılan ayrımcılığı konuştuğumuz kadın haklarına dikkat çeken atölyemizi konsey ekibinin başarılı(!) desteği ile gerçekleştirdikten sonra kendimizi Gaziantep'in bilmediğimiz sokaklarına attık.
Bir sürü bedestene sahip Antep'in en çok aklımda kalan çarşısı elbette ki Bakırcılar Çarşısıydı. Bakırla yapılan onca el işi şeyin yanında bir de sedef ve gümüş işlemeli olanları görünce yarabbim neden param yok dedim. İş hayatına adım atınca ilk işim buraya geri dönmek diye de kendime söz verdim. Çarşı içinden geçerek içinde Kahramanlık Müzesini barındıran Gaziantep Kalesine çıktık. Tadilatta olduğu için şehri kaleden göremedik ama müze sayesinde Gaziantep'in tarihi hakkında aydınlatıcı bir bilgi almış olduk. Bu sayede yerine suni çim yapılan tramvayının yolu üzerindeki çocuk heykelinin de Şehit Kamil olduğunu öğrenerek rahatlamış oldum. Yalnız hala neden o tramvay yolunda yeşil halı var çözemedim, içimde ukdedir.

Hayvanat bahçesinden sonra taksiyle merkeze inip masal kahramanlarını barındıran Masal Parkında gezerek ufak bir yemek molasından sonra Uzay Parkına uğrayıp gezegenleri görecektik ama saati bize uymuyordu. Biz de onun yerine kış olması sebebiyle fazla tat alamadığımız Botanik Bahçesini gezdik. Japon bahçesinin masaj olayı, Osmanlı bahçesinin lale çeşitliliği güzel olsa da kış olması sebebiyle sadece dal görmemize sebep oldu. Nisan ayında açıldığından gezemediğimiz Harikalar Diyarı var bir de. Kesinlikle yazın gidilip o korku tüneline binilmeli diyorum.
Yazın gezmeye daha münasip olan Gaziantep'te daha gidemediğim bir sürü şey daha var. Kim bilir bir gün yine yolum oralara düşer ve tam anlamıyla gezebilirim. O zamana dek kendine iyi bak Gaziantep. Sayende hem güzel arkadaşlar edindim hem de listem için heyecanlandım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Hakkımda
Arşiv
İzleyiciler
Peşindeyim
-
10 Yaş6 yıl önce
-
-
-
Bir Göçmen Kuşum Ben9 yıl önce
-
-
Taşındık!10 yıl önce
-
Taşındık!10 yıl önce
-
-
Önce Prospektüsü okuyunuz !13 yıl önce
-
Etiketler
14 şubat
(1)
23 Nisan
(1)
25 yaş
(3)
29 Temmuz
(1)
41AT
(1)
5 Kasım
(1)
500ES
(1)
90's
(1)
adap
(1)
amiral battı
(1)
analiz
(3)
anlamak
(1)
Arzu
(3)
aşk
(7)
aynı
(1)
ayrılık
(2)
ayrımcılık
(1)
bachata
(1)
banka
(1)
başkent
(1)
beğenmek
(1)
beyaz
(1)
bilmece
(1)
bir sevgi istiyorum
(1)
bovling
(1)
Bülent Ortaçgil
(3)
Cahit Arf
(1)
ceviz cafe
(1)
Cihan Demirci
(1)
çay
(1)
Çingene Kızı
(1)
çizgi film
(1)
çocukluk
(8)
çorap
(1)
dans
(1)
Davutpaşa
(1)
değişim
(1)
deli gömleği ütü istemez
(1)
demirdöküm
(1)
Devekuşu Kabare
(1)
dilek
(1)
Dilime Dolandı
(2)
DİR
(20)
Disko Kralı
(1)
doğum
(1)
doğumgünü
(2)
Don Kişot
(1)
dost
(4)
dövme
(1)
düğün
(1)
dün akşam
(1)
eller
(1)
emek sineması
(2)
Emel Sayın
(1)
engelli
(1)
ergenlik
(1)
Erhan
(1)
esas kız
(1)
Eskişehir
(1)
evlilik
(3)
Eylül Akşamı
(2)
Fenerbahçe
(1)
festival
(4)
fikir
(1)
film
(6)
filmekimi
(2)
Finansbank
(1)
Freddy Krueger
(1)
futbol
(1)
gala
(2)
GAMYAD
(1)
ganyan
(1)
Gaziantep
(1)
Gaziantep Kalesi
(1)
gemi
(1)
gezi
(2)
göçmen
(1)
guiness
(1)
gülümseme
(1)
güncelleme
(1)
günlük
(2)
haber
(1)
hakkında
(1)
Hakkında Değil Kendisiyle Konuş
(1)
hayatım
(4)
Haydarpaşa
(1)
Hayvanat Bahçesi
(1)
hesap
(1)
hoşgeldin
(2)
huzur
(1)
IKEA
(1)
İkitelli
(1)
istanbul
(1)
istemek
(1)
iş
(1)
iş hayatı
(1)
İzmir
(2)
kaçmak
(1)
kader
(1)
Kahramanlar Müzesi
(1)
kahve
(2)
kampanya
(1)
kan
(1)
kan kanseri
(1)
kapak
(1)
kapı
(1)
kaybetmek
(1)
kedi
(1)
kırgınlık
(1)
kısa kısa
(2)
kitap
(1)
klip
(2)
koltuk
(1)
konser
(1)
korku
(2)
korku filmi
(1)
kuaför
(1)
kurbağa
(1)
kutlama
(1)
kuzen
(1)
kültür
(1)
leylek
(1)
madde
(3)
Mars Heykeli
(1)
masal
(1)
matematik
(5)
melez
(1)
mezun
(1)
mezuniyet
(1)
mim
(1)
minibüs
(1)
nar
(1)
nargile
(1)
nil
(1)
Okan Bayülgen
(1)
oryantasyon
(1)
Oya-Bora
(1)
oyuncak
(1)
önyargı
(1)
örtü
(1)
özlem
(1)
pasta
(1)
patikli penguen
(1)
pazar
(1)
pi
(1)
platonik
(1)
poster
(1)
saçma
(1)
sansür
(1)
sarı kağıt
(1)
savaş
(1)
Secret Cv
(1)
sevgi
(2)
siyah
(1)
soba
(1)
soğan
(1)
sorgulama
(1)
staj
(1)
stres
(1)
süpermen
(2)
şarkı
(6)
şataraban
(1)
şerefsiz
(1)
şımarıklık
(2)
şiir
(3)
Şirinler
(1)
şizofren
(1)
takım
(1)
Taksim
(1)
tango
(1)
tanımak
(2)
tanıtım
(3)
tanrı
(1)
taslak
(1)
taşlıtarla
(1)
teleşli apt
(1)
terlemek
(1)
tesadüf
(1)
tesbih
(1)
trombosit
(1)
unutmak
(1)
V for Vendetta
(1)
yabancı
(1)
yağmur
(1)
yangın
(1)
yapma
(1)
yardım
(1)
yasak
(1)
yaşayan kütüphane
(2)
yemek
(1)
Yeni türkü
(1)
yeni yıl
(1)
yeşilçam
(2)
Yıldız Teknik
(6)
Yıldıztog
(4)
yıldönümü
(1)
yolculuk
(1)
yumak
(1)
yumurta
(2)
yüksek lisans
(1)
Zeki Müren
(1)
Zeugma Müzesi
(1)
Takvim İnsanları