8 Haziran 2010

Gala Günlükleri -1


Bir şeyler düzenleyip organize etmeye bayılırım. Arkadaşların doğum günlerinde değişik kutlama teknikleri bulmak, arkadaşların yıl dönümlerinde romantik birer centilmen olmaları için enteresans hediyeler ve kutlama çeşitleri yaratmak benim hobim gibi bişiy oldu. Bunları yaparken hiç zorlanmıyorum çünkü ne zaman ortaya delice bir fikir atsam beni yadırgamayan benim gibi deli arkadaşlarım var. Severek, isteyerek bişiyler düzenleyebiliyorum kolayca. Ya da düzenleyebiliyordum çünkü bu sefer kalkıştığım iş beni bile korkutuyor.

Geçtiğimiz cumartesi (05/06) iki deli arkadaşım Melek ve Arzu'yla Bakırköy pazarında bir yukarı bir aşağı dolanırken ( Bir günde size pazarcı muhabbetlerini anlatmam lazım. Çok değişik hitap yetenekleri buluyolar; 'gazoz gözlü abla' gibi ) muhabbet Arzu'nun oynadığı klibe geldi(Bilmeyenler için şu klip). Beğenenler çok oldu ya da hatır için iyi diyenler hangisi doğruydu bilemiyorum ama bildiğim bir şey vardı çekimler sırasında herkes yorulmuştu. Özellikle yönetmenimiz Emre -
klip, tez konusu olduğu için - aşırı stres yaşamıştı. Bu yüzden bende o an bir ışıma oldu ve tarihe imza atıcak cümleyi kurdum; " Biz bu klibe gala düzenleyelim mi ?"

Normal insan yavrusu orda bana döner ve 'saçmalama' derdi ama konu bu ikili olunca cevap; " Aay süper bak bu gördüğümüz abiyeyi de giyeriz! " şeklinde geldi. Ve biranda kendimizi bir gala hazırlığı içinde bulduk. O an hemen ufak planlamalar gerçekleştirildi: Ceviz Cafe'de olur, şık giyinilir, bizim grubu çağırılır gibi...

Öncelikli amacımız tabi ki Emre ve Çağrıyı biraz mutlu etmekti ama asıl amaç kendimizin eğlenmesiydi sanırsam. Çünkü öyle bir sahiplendik ki fikri eve gelir gelmez Arzuyla beyin fırtınası yapmaya başladık. Şuan hazırlığımızın 4. günündeyiz ve size bir "Gala Günlüğü" şeklinde bunları anlatmak istiyorum, amacım sadece geriye bir hatıra bırakmak...

Gala Günlüğü
1.Gün (5 Haziran Cumartesi)
Sevgili günlük,

Tamam tamam bu espriyi yapmıycam vazgeçtim, korkmayın okumaya devam edin...Eve geldiğimizde Arzuyla birbirimizi daha fazla gaza getirdik. Yapabiliriz, güzel olur aslında, inanırsak başarırız lan moduna büründük biran için. Hemen bir defter edindik.Yönetmenimizden öyle öğrenmiştik. Bir defteri vardı onun da klip öncesi ve biz özentili genç nesil hemen taklit ettik bu durumu. Davet edebileceğimiz kimler var onun bir listesini çıkardık. Bunlara nasıl haber verelim derken davetiye basma fikri çıktı ortaya. Uzun süre google amcadan davetiye örnekleri araştırdık. Sonra birşeyler beğendik. Film çekim tahtalarından birini ama buna benzer nasıl bişiy yapabiliriz derken aklımıza bizim photoshop uzmanı arkadaşımız benim nam-ı değer bebeğim Cihan geldi. Hemen onu yakalayıp msn'de davetiye listelerini ona devrettik, çarşambaya kadar elinizde olur dedi. O Davetiyelerin ön kısmını ayarlarken biz de davetiye metinlerini oluşturduk. Bir yandan da Çağrıyı arayıp ağzını arama işlemlerini gerçekleştirdik. Bir yalan uydurduk; Arzuyla ikimiz tatlı yapmak istiyorduk ve zehirlemeye Çağrı, Emre ve lise grubumu davet etmekti niyetimiz. Hatta yalanı abartıp evde yapıcaz bile demiştik, yeter ki çakmasınlar diye. Çağrıya her daim uygun olduğunu anlayınca Emrenin ağzını aramasını istedik. Telefonu kapatıp msn'e döndüğümüzde Emre orada bizi bekliyordu ona pazar(13 Haziran) uygundu ve hemen ogünü kapatırdık. Artık günümüz de belliydi. Bizim kendi arkadaşlarımızın dışında yönetmenin de arkadaşlarını çağırabilmek için gecenin ikisinde Cihan, Uğur ve Görkem'e mesaj çektik. Yalvardık yakardık gelin dedik.

İlk gün sadece gelecek kişilerle uğraşmadık tabi. O gün başka neler yapabiliriz diye sabaha kadar düşündük, çok uçuk fikirler çıkmaya başlayınca artık yatma vaktinin geldiğini anlamıştık. Ama yine de elimizin boş döndüğü de söylenemez. Süpriz olsun gibilerine ogün milletin fotoğrafını çekip çerçeveyle verelim dedik, gelenlerle klip hakkında ufak bir söyleşi hazırlayalım istedik, kırmızı halı bile düşündük( tamam bu uçuktu:p). Gala sonrası süprizi bile hazırladım ama bunu şuan açıklamak istemiyorum çünkü bu Arzuya bile süpriz.

2. Gün (6 Haziran Pazar)
Sabah uyandığımda ilk iş mesajlara yanıt geldi mi diye bakmaktı. Uğur ve Görkem gece 2de bize mesaj atan kıza yanıt vermeyiz diyerek uslu aile çocuğu imajlarını bozmayarak yanıt atmamışlardı ama bizim yakarışlarımıza dayanamayan Cihan imdadımıza koşmuştu sağolsun. Bildiğin havalara uçtuk Arzuyla. Bu sevincin üzerine iyi bir kahvaltıdan sonra her hatunun uyması gereken kanunun adımını attık; kıyafet seçimi! Açıp dolabı önce bana bir kıyafet beğendik daha doğrusu benden hatun olma yolunda bir kıdema üste bulunan Arzu beğendi. Benim seçimlerime genelde " Aay Ece! " yanıtını verdiğinden tüm seçimi ona bırakmak zorunda kaldım. Beni süsledikten sonra acaba ortamı nasıl süsleyebiliriz dedik. Uzun bir beyin fırtınasından sonra yıldızlarla masaları süsleme fikri çıktı ortaya. Belki duvarada bir iki fotoğraf olur dedik afiş niyetine.

Bunları düşünürken bizden Arzulara geçiş yaptık. Gala olayının iyi hazırlanabilmesi için ben Arzu'lara yerleştim. Arzularda da kanun gereği onun kıyafetini beğendik. Bu seferde ben konuşuyordum devamlı; "Aay o açık Arzu, yok yok o da olmaz." . En sonunda iki elbiseye indirebildik seçenekleri. O gün hangisini giyer gelir Arzu bilmem o da bana süpriz olucak.

Gala hazırlıkları son tempo giderken benden röportaj yapma fikri ortaya çıktı.


Hemen Arzu'yla bir röportaj yaptım denemelik. Dinlemeniz için ekledim. Siz de dinleyince farkedeceksiniz ki berbatlık ötesinde bir komiklik var. Mesela bende ki o heyecan nedir ya ııhh vaah modundan kurtulamamışım. Herşeyi geçtim o tonlama nedir; " MutfağınDA". Bir de utanmadan 'tikican' kızlar gibi yuvarlamalar yapıyorum. Tabi Arzu da heyecandan devamlı " gerçekten " dedi. İnanmayacağımızdan korktu kız galiba. Gerçek kesit oyuncuları gibiyiz mübarek bir kelimeye takılıp kalıyoruz. Mesela benim "Nasıl tepkiler" e olan hayranlığım gibi. Hele bitiş daha süperdi. Arzu'nun 'hmmmmm' eşliğinde kırk saat düşünüp bişiy diyememesi ve benim içimde sakladığım tüm 'r'leri biranda salmak istemem gibi; "teşekkürlerrrr"

Eğlenceli bir ikinci günün ardından artık neler yapmamız gerektiğinin listesi tam olarak bitmişti.

3. Gün (7 Haziran Pazartesi)
Bu gün tüm listeyi tamamladığımız için alışverişe çıktık. Kırtasiye alışverişini yapıp eve dönene kadar sırılsıklam olduk. Üstelik Arzu şemsiye de açmştı. Aslına bakarsanız açmasaydı daha az ıslanırdım ama neyse bu konuyu başka zaman anlatmayı planlıyorum.

Alışverişten sonra tüm akşam yıldız nasıl yapılır diye uğraştım. En sonunda netten bir yıldız çıkartıp ona göre kesme fikri sayesinde tüm yıldızları hazırlayabildik. Çerçeve yapımına başladık ama tüm akşam sadece iki tane çerçeve yapabildik. Diğer yandan ünlülerimizin imzalayabilmesi için cd yazımıyla uğraştık.

Biz ıvır zıvır işleriyle uğraşırken Cihan yardımımıza koştu. Çarşambaya teslim ederim dediği davetiyeleri pazartesinden teslim etti. Hemen kimin hangi günü boş, davetiyeleri nezamana teslim ederiz diye bir kamuoyu yoklaması aldık. Bir de sevindirici bir haber daha aldık İzmit dolaylarından. Bir aksilik çıkmazsa Ahmet ben gelirim diye dönmüştü.

Biz de aşırı bir telaş havasında gala gününe doğru geri sayıma başladık. Aklımızda devamlı 'Acaba abartıyor muyuz?' sorusu var ama abartıyorsak da keyif alıyoruz o kesin.

4. Gün ( 8 Haziran)
Şimdilik sadece tembellik :)

1 yorum:

Melek Şenyurt dedi ki...

bebeğim kuzucum süper gelişmelerle devam ediyorsunuz, çok süslenmeyin bakııyım:P ben gelmeden gösterim fln başlamasın lütfen öperim:)

Dikkat Kuzey Kutbu

İzleyiciler

Etiketler

14 şubat (1) 23 Nisan (1) 25 yaş (3) 29 Temmuz (1) 41AT (1) 5 Kasım (1) 500ES (1) 90's (1) adap (1) amiral battı (1) analiz (3) anlamak (1) Arzu (3) aşk (7) aynı (1) ayrılık (2) ayrımcılık (1) bachata (1) banka (1) başkent (1) beğenmek (1) beyaz (1) bilmece (1) bir sevgi istiyorum (1) bovling (1) Bülent Ortaçgil (3) Cahit Arf (1) ceviz cafe (1) Cihan Demirci (1) çay (1) Çingene Kızı (1) çizgi film (1) çocukluk (8) çorap (1) dans (1) Davutpaşa (1) değişim (1) deli gömleği ütü istemez (1) demirdöküm (1) Devekuşu Kabare (1) dilek (1) Dilime Dolandı (2) DİR (20) Disko Kralı (1) doğum (1) doğumgünü (2) Don Kişot (1) dost (4) dövme (1) düğün (1) dün akşam (1) eller (1) emek sineması (2) Emel Sayın (1) engelli (1) ergenlik (1) Erhan (1) esas kız (1) Eskişehir (1) evlilik (3) Eylül Akşamı (2) Fenerbahçe (1) festival (4) fikir (1) film (6) filmekimi (2) Finansbank (1) Freddy Krueger (1) futbol (1) gala (2) GAMYAD (1) ganyan (1) Gaziantep (1) Gaziantep Kalesi (1) gemi (1) gezi (2) göçmen (1) guiness (1) gülümseme (1) güncelleme (1) günlük (2) haber (1) hakkında (1) Hakkında Değil Kendisiyle Konuş (1) hayatım (4) Haydarpaşa (1) Hayvanat Bahçesi (1) hesap (1) hoşgeldin (2) huzur (1) IKEA (1) İkitelli (1) istanbul (1) istemek (1) (1) iş hayatı (1) İzmir (2) kaçmak (1) kader (1) Kahramanlar Müzesi (1) kahve (2) kampanya (1) kan (1) kan kanseri (1) kapak (1) kapı (1) kaybetmek (1) kedi (1) kırgınlık (1) kısa kısa (2) kitap (1) klip (2) koltuk (1) konser (1) korku (2) korku filmi (1) kuaför (1) kurbağa (1) kutlama (1) kuzen (1) kültür (1) leylek (1) madde (3) Mars Heykeli (1) masal (1) matematik (5) melez (1) mezun (1) mezuniyet (1) mim (1) minibüs (1) nar (1) nargile (1) nil (1) Okan Bayülgen (1) oryantasyon (1) Oya-Bora (1) oyuncak (1) önyargı (1) örtü (1) özlem (1) pasta (1) patikli penguen (1) pazar (1) pi (1) platonik (1) poster (1) saçma (1) sansür (1) sarı kağıt (1) savaş (1) Secret Cv (1) sevgi (2) siyah (1) soba (1) soğan (1) sorgulama (1) staj (1) stres (1) süpermen (2) şarkı (6) şataraban (1) şerefsiz (1) şımarıklık (2) şiir (3) Şirinler (1) şizofren (1) takım (1) Taksim (1) tango (1) tanımak (2) tanıtım (3) tanrı (1) taslak (1) taşlıtarla (1) teleşli apt (1) terlemek (1) tesadüf (1) tesbih (1) trombosit (1) unutmak (1) V for Vendetta (1) yabancı (1) yağmur (1) yangın (1) yapma (1) yardım (1) yasak (1) yaşayan kütüphane (2) yemek (1) Yeni türkü (1) yeni yıl (1) yeşilçam (2) Yıldız Teknik (6) Yıldıztog (4) yıldönümü (1) yolculuk (1) yumak (1) yumurta (2) yüksek lisans (1) Zeki Müren (1) Zeugma Müzesi (1)

Sobe!

Takvim İnsanları