16 Nisan 2010

Ben Neden Böyle Oldum?


Bu soru ne zamandır takılmaktaydı aklıma... Ben neden diğer insanlar gibi normal değildim? Beni “deli” , “farklı”, “uzaylı” klişelerine yakıştıracak ne özelliğim vardı böyle tuhaf? Bu sorularının yanıtını bugün saç kestirirken buldum; BEN NORMAL DEĞİLDİM ÇÜNKÜ NORMAL BİR ORTAMA HİÇ SAHİP OLMADIM!

Siz hiç kuaförde felsefe yaptınız mı?
Evet, doğru okuyorsun şaşırma kuaför ve felsefeyi aynı cümle içinde kullandım. Normalde insanlar saç kestirirken çayını sigarasını içer, mahallenin dedikodusunu yapar. Eğer mahalle kuaförü değilse gidilen yer, dedikodu yapacak ortak bir konu bulunmadığı için memleket meseleleri yatırılır makasın keskin ucuna. Evet, siyaset konuşulur ama felsefe ne alaka ya ?!
Saçımı ilk Viva’ da Gündüz Abi kesmiştir ve kuaför değişikliği yapma fikrimden sonra denediğim ilk yerde saçımı keleşe çevirdiklerinden beri Gündüz Abi’nin kanatları altından hiç ayrılmamışımdır. Yani saçımın teline tek erkek eli değmiştir o da Gündüz Abi’nin elidir. Ve bugün saçlarımın kırılan sesleri arasında intihar etmelerine dayanamayıp ölümünüz benim elimden olsun sizi kestireyim dememle beraber Viva’nın yolunu tutup Gündüz Abi’me merhaba dedim. İşte o andan itibaren gözümün önündeki perdeler tek tek kalkacaktı ama ben bundan şimdilik habersizdim.
Küçüklüğümden beri kuaför koltuklarına kurulup kraliçe olduğumun hayalini kurmayı severim. Etrafımda bana hizmet etmek için dönüp dolaşan insanlar bana hep bu havayı vermiştir. Ve ben yine bugün kendimi bir kraliçe olarak düşünürken Gündüz Abi ‘nin “ Saçlar insanların kişilikleri, hayatları gibidir. Sence de öyle değil mi? “ demesiyle pat diye dünya ya düştüm. Saçlar? Kişilikler? Hayatlar? Sanırsam asıl soru şu olmalıydı; kuaförüm felsefe mi yapıyor?
“Saçlar insanların kişilikleri, hayatları gibidir... Saçlar gibidir kişiliklerimiz; şekil veririz cilasını attırırız yani değişik özellikler huylar ekleyebiliriz ama dazlak haline de getirsek kendimizi tekrar çıkacaklardır çünkü kökü bizdedir, çünkü kişilik denen olgu senin bir parçandır değişmez kolay kolay. Ve saçlar hayatlarımız gibidir. Özen göstermezsek kepek oluşur dertler gibi. İyi bakarsak da parlarlar...” Noluyoruz ya? Kuaförde felsefe mi yapılır? Bir saç kesimi süresi boyunca hayatlar üzerine tartışan kişi ben miyim? Kuaför koltuğunda otururken ben kimim diye kafa patlatmak, kendini sorgulamak ne kadar normal?
Sonrada diyorum ki ben neden böyle oldum... Normal bir ortamım olmamış ki ben normal olayım. Kuaför de felsefe yaparken büyümüşüm ya daha ne olsun...
Ben neden böyle oldum? Çünkü canım istedi; bu kadar basit! ;)
Bu arada dipnot düşmem gerekirse yıllardır kuaför geleneği olarak kabul ettiğim erkek kuaförlerin “top” olma özelliğini benim yaşlarımdaki oğluyla tanıştırarak yıkan Gündüz Abi sana buradan şunu söylemek istiyorum ; “ Ömrümü yedin bitirdin !!!!!”

3 yorum:

Melek Şenyurt dedi ki...

:) önyargı kurmasaydın sende adamın üstüne be bebeğim... buarada küçüklük anılarını da yazmanı bekliyroum bize son anlattıklarını mesela;)

Unknown dedi ki...

Sırayla onları da yazıcam :D millet neden manyak olduğumu öğrensin artık zamanı geldi :)

benay dedi ki...

bu yazıyı okuduğum an sana bu blogu aç demiştim :)

Dikkat Kuzey Kutbu

İzleyiciler

Etiketler

14 şubat (1) 23 Nisan (1) 25 yaş (3) 29 Temmuz (1) 41AT (1) 5 Kasım (1) 500ES (1) 90's (1) adap (1) amiral battı (1) analiz (3) anlamak (1) Arzu (3) aşk (7) aynı (1) ayrılık (2) ayrımcılık (1) bachata (1) banka (1) başkent (1) beğenmek (1) beyaz (1) bilmece (1) bir sevgi istiyorum (1) bovling (1) Bülent Ortaçgil (3) Cahit Arf (1) ceviz cafe (1) Cihan Demirci (1) çay (1) Çingene Kızı (1) çizgi film (1) çocukluk (8) çorap (1) dans (1) Davutpaşa (1) değişim (1) deli gömleği ütü istemez (1) demirdöküm (1) Devekuşu Kabare (1) dilek (1) Dilime Dolandı (2) DİR (20) Disko Kralı (1) doğum (1) doğumgünü (2) Don Kişot (1) dost (4) dövme (1) düğün (1) dün akşam (1) eller (1) emek sineması (2) Emel Sayın (1) engelli (1) ergenlik (1) Erhan (1) esas kız (1) Eskişehir (1) evlilik (3) Eylül Akşamı (2) Fenerbahçe (1) festival (4) fikir (1) film (6) filmekimi (2) Finansbank (1) Freddy Krueger (1) futbol (1) gala (2) GAMYAD (1) ganyan (1) Gaziantep (1) Gaziantep Kalesi (1) gemi (1) gezi (2) göçmen (1) guiness (1) gülümseme (1) güncelleme (1) günlük (2) haber (1) hakkında (1) Hakkında Değil Kendisiyle Konuş (1) hayatım (4) Haydarpaşa (1) Hayvanat Bahçesi (1) hesap (1) hoşgeldin (2) huzur (1) IKEA (1) İkitelli (1) istanbul (1) istemek (1) (1) iş hayatı (1) İzmir (2) kaçmak (1) kader (1) Kahramanlar Müzesi (1) kahve (2) kampanya (1) kan (1) kan kanseri (1) kapak (1) kapı (1) kaybetmek (1) kedi (1) kırgınlık (1) kısa kısa (2) kitap (1) klip (2) koltuk (1) konser (1) korku (2) korku filmi (1) kuaför (1) kurbağa (1) kutlama (1) kuzen (1) kültür (1) leylek (1) madde (3) Mars Heykeli (1) masal (1) matematik (5) melez (1) mezun (1) mezuniyet (1) mim (1) minibüs (1) nar (1) nargile (1) nil (1) Okan Bayülgen (1) oryantasyon (1) Oya-Bora (1) oyuncak (1) önyargı (1) örtü (1) özlem (1) pasta (1) patikli penguen (1) pazar (1) pi (1) platonik (1) poster (1) saçma (1) sansür (1) sarı kağıt (1) savaş (1) Secret Cv (1) sevgi (2) siyah (1) soba (1) soğan (1) sorgulama (1) staj (1) stres (1) süpermen (2) şarkı (6) şataraban (1) şerefsiz (1) şımarıklık (2) şiir (3) Şirinler (1) şizofren (1) takım (1) Taksim (1) tango (1) tanımak (2) tanıtım (3) tanrı (1) taslak (1) taşlıtarla (1) teleşli apt (1) terlemek (1) tesadüf (1) tesbih (1) trombosit (1) unutmak (1) V for Vendetta (1) yabancı (1) yağmur (1) yangın (1) yapma (1) yardım (1) yasak (1) yaşayan kütüphane (2) yemek (1) Yeni türkü (1) yeni yıl (1) yeşilçam (2) Yıldız Teknik (6) Yıldıztog (4) yıldönümü (1) yolculuk (1) yumak (1) yumurta (2) yüksek lisans (1) Zeki Müren (1) Zeugma Müzesi (1)

Sobe!

Takvim İnsanları